Zirveler için çabalayan Vehbi Koç
Vehbi Koç anne tarafından 600, baba tarafından 250 yıllık Ankaralı bir aileden geliyor. Vehbi Bey’in doğum tarihi kesin olarak belli değil.
Koç Ailesi’nin Ankara’da yasadığı yıllarda evlerde su yoktu. Herkes mahalle çeşmesinden eve su getirir ve ihtiyaçlarını böyle giderirdi. Aile fertleri mahalle hamamında yıkanırdı. Bu da ancak ayda bir kez yapılan bir İşti. O devirde en büyük eğlence düğünlerdi. Tanınmış ailelerin çocuklarına sünnet düğünü yapılırdı. Ancak Vehbi Bey’in babası şatafatlı şeyleri sevmediğinden ona sünnet töreni yapılmadı ve bir eşek armağan edildi.
O 7 yaşındayken ilan edilen ‘hürriyet’i Vehbi Koç şöyle anlatıyor: “Hürriyet ilan edildi, kimseye bir şey yapılamaz’ dediler. Herkes içti içti, silahlar atıldı, herkes birbirini yaraladı henüz yasa ve düzen anlayışı yerleşmemişti.
Koç’un çocukluğunda okullar berbat durumdaydı. 100 metrekarelik bir odadan ibaret olan okulda pire, bit eksik olmazdı. Öğrenciler cezasına göre 10-30 değnek yerdi. ****** devriyle birlikte bu okullar tarihe karıştı!
Küçük Vehbi Koç, babasının armağanı olan eşeğinin kulaklarının Hıristiyan çocukların eşeklerinin kulakları gibi dik durmamasını önce beslenmeden sanır, babasının atının arpasından çalarak yem takviyesi yapar! Ancak istediği sonucu alamayınca anlar ki, aslında bu bir statü sorunudur!
Koç’un ilk gençlik döneminde Ankara’da zenginler, gayrimüslimlerdi. Yaşam standartlarına çok imrendiği bu ermeni, rum ve musevi vatandaşlar iyi giyinir, iyi evlerde oturur ve iyi yiyip içerdi.
Vehbi Koç, 5 aylık ilk iş deneyiminin ardından babasıyla birlikte evlerinin altında bir dükkan açar. O dönemde her dükkân açan türk başka şey bilmediğinden bakkallıktan başladığı için, onların da ilk dükkanı bakkaldır.
Askerlik yaşına geldiğinde lise mezunu olmadığı ve er olacağı için askere alınmaz. Çünkü o yıllarda öncelikle subay olacaktarı askere alıyorlardır.
Büyük Millet Meclisi 1920′de açıldığında o günlerin hevesiyle Vehbi Koç da genel sekreter Recep Peker’e bir dilekçe verir ve mecliste bir memuriyet ister. Kendi işini de sürdürecektir. Koç, meclis matbaasında musahhih yardımcısı olarak çalışmaya başlar. Okul arkadaşı Hıfzı Veldet Velidedeoğlu anılarında “Vehbi Koç’tan temiz, beyaz yüzlü, seçkin ve mahcup davranışlı, ciddi edalı bir çocuktu. Ben onun koşup oynadığına, okulda veya Meclis’te bir günden bir güne güldüğüne rastlamadım” diye söz eder.
Vehbi Koç’un eşi Sadberk Koç
Ailesi Vehbi Koç’u 25 yaşına geldiğinde teyzesinin kızı Sadberk Hanım’la evlendirmeye karar verir. Hiç karşı gelmez o dönemin adetleri budur. Bir hafta süren bir düğünle evlenirler.
Vehbi Koç’un babası kalpten ölmüştü ve kendisi de bu hastalıktan çok korkuyordu. Koç anılarında, “durmadan nabzımı sayar, tahliller yaptırırdım. Bir şey çıkmazdı ama bir güde beş doktora gittiğimi bilirim. Bir hastalıktan söz edilse o hastalık bana da gelmiş gibi olurdum” diyor.
Vehbi Bey’in sporla da arası iyi olmuş. En çok at binmeyi seven ama geçirdiği kazadan sonra bırakmak zorunda kalan Koç, yürüyüşe ağırlık vermiş. Ama bu kez dakikada 105-110 adımlık hızlı temposu ona eşlik edenler için hep sorun yaratmış!
Ama Koç yine de siyasilerden tümüyle uzak duramaz. Bir mecliste Menderes karşısına oturttuğu Vehbi Bey’e “ben susuz rakı içiyorum, burada bütün millet bira içiyor, su koyarsam rakı içtiğimi görecekler ve onlar da içecek, sonra da alabildiğine sarhoş olacaklar. Sen de susuz rakı iç” der. Vehbi Koç zorunlu olarak rakısını susuz içer!
İlerleyen yıllarda Vehbi Koç, İsmet İnönü’yü ziyaret ederek “Politikadır, bir gün sizin de başınıza gelebilir” diye konuşur ve Adnan Menderes’in eşinin devlet tarafından maaşının tekrar bağlanmasını sağlar.
(Can Dündar)